Türkiye çalışmaları TÜSİAD – Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu tarafından yürütülen Dünya Ekonomik Forumu “2023 İşlerin Geleceği Raporu” yayınlandı
Dünya Ekonomik Forumu’nun hazırladığı ve Türkiye çalışmaları TÜSİAD – Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu tarafından gerçekleştirilen “2023 İşlerin Geleceği Raporu” sonuçlarına nazaran 2027 yılına kadar işlerin yaklaşık %23’ünün değişmesi, bunun 69 milyonunun yeni iş, 83 milyonunun da artık var olmayan Amel olması bekleniyor. En süratli büyüyen işlerin Yapay zeka ve makine tahsili uzmanlığı, sürdürülebilirlik uzmanlığı, Amel istihbarat analistliği ve bilgi güvenliği uzmanlığı olacağı varsayım edilirken; en yüksek mutlak büyümenin de eğitim, tarım ve dijital ticarette olacağı öngörülüyor.
Dünya Ekonomik Forumu tarafından geleceğin Amel ve maharetlerinin haritalandırıldığı ve bu Yıl Türkiye’nin, TÜSİAD – Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu anket yürütücülüğünde birinci Kez iç olduğu “2023 İşlerin Geleceği Raporu” yayınlandı. Dünya Ekonomik Forumu’nun birincisini 2016 yılında yayınladığı ve bu Yıl dördüncüsü hazırlanan raporda; 2023-2027 yılları ortasında makro-trendlerin ve teknoloji adaptasyonunun Amel piyasasını nasıl etkileyeceği, işlere ve marifetlere olan talebin nasıl şekilleneceği tahlil ediliyor.
45 ülkede, 27 sanayiyi kapsayan 803 şirketin üst seviye yöneticilerinin karşılıklarıyla oluşturulan “2023 İşlerin Geleceği Raporu”nun; Kovid-19 salgınının tesirlerinin devam ettiği, ikiz (dijital ve yeşil) dönüşüm, global tedarik zincirinin yerelleşmesi, iklim krizinin tesirlerinin azaltılması üzere ekonomik, teknolojik ve çevresel bir Fazla değişimin yaşandığı bir devirde, patronların Yetenek muhtaçlıklarını karşılamak için oluşturacakları stratejileri belirlemekte yol gösterici olması bekleniyor.
Raporun ortaya koyduğu dikkat cazibeli sonuçlar ortasında şunlar yer alıyor:
- 2027 yılına kadar işlerin yaklaşık %23’ünün değişmesi, bunun 69 milyonunun yeni iş, 83 milyonunun da artık var olmayan Amel olması bekleniyor.
- Yeşil dönüşümün ve tedarik zincirlerinin yerelleşmesinin net Amel büyümesine yol açacağı kestirim ediliyor. Teknolojiye adaptasyonun ve dijitale erişimin artmasının net Amel büyümesi yaratacağı, fakat bunun kaybolacak Amel alanları ile dengeleneceği öngörülüyor.
- Yavaş ekonomik büyüme, arzın kıtlığı ve enflasyon, Amel alanları için en Aka riskleri oluşturuyor.
- En süratli büyüyen işlerin Yapay zeka ve makine tahsili uzmanlığı, sürdürülebilirlik uzmanlığı, Amel istihbarat analistliği ve bilgi güvenliği uzmanlığı olması beklenirken; en yüksek mutlak büyümenin de eğitim, tarım ve dijital ticarette olacağı iddia ediliyor.
Yeşil dönüşüm, eğitim ve tarım işlerinin yükselişi
Raporda; işletmelerin yeşil dönüşümü, çevresel, toplumsal ve kurumsal yönetişim standartlarını uygulaması ve tedarik zincirinin yerelleşmesine İmkan sağlayan yatırımların yeni işler yaratması, makro trendler olarak ön plana çıkıyor. Birebir vakitte Derhal derhal bütün teknolojik gelişmelerin işler üzerine net müspet tesirinin olacağı öngörülürken; Aka data tahlili, iklim değişikliği ve Etraf idaresi teknolojileri ile siber güvenlikte yaşanacak büyümenin en Kıymetli itici güçler olacağı belirtiliyor.
Şirketlerin birçoğu; tarım teknolojileri, dijital platformlar, e-ticaret ve Yapay zekanın kendi tertiplerinde Önemli Amel kayıplarına neden olacağını, bununla Birlikte birebir tesirlerin Amel imkanları yaratacağını ve net tesirin olumlu olacağını düşünüyor. Raporda bu değişime Amel ömürlerinin ortasında yakalanan bireylerin yine eğitim ya da işte eğitim ile yeni marifetleri elde etmesi, dijital ve yeşil dönüşüm maharetlerini geliştirmelerinin Kıymetli olduğu vurgulanıyor. Türkiye’deki yöneticiler, teknolojik değişimin Türkiye’de yaratacağı işlerin dünya ortalamasına nazaran Fazla daha Çok olacağını öngörüyor.
Teknoloji, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik yeni işlerin oluşumunda en Değerli faktörler olarak öne çıkarken; Yapay zeka ve makine tahsili, sürdürülebilirlik, siber Emniyet uzmanlıklarının en Fazla büyüyecek Amel rolleri olduğu belirtiliyor. Yenilenebilir güç mühendisliği, güneş gücü suram uzmanlığı ve sistem mühendisliğinin ise, iktisatların yenilenebilir güce geçiş suratlarına bağlı olarak gelişebileceği kaydediliyor.
Türkiye’de teknoloji kaynaklı işlerin büyümesi dünya trendleri ile örtüşürken; bilgi girişi sorumluları, muhasebeci, yönetici asistanları, şirketlerin finans kısmı çalışanları üzere Uğraş kümelerinin azalmasının/yok olmasının ise dünya ortalamasının Fazla daha üstünde olacağı kestirim ediliyor.
Yeniden maharet kazandırma ihtilali için artan aciliyet
İşverenler önümüzdeki beş Yıl içerisinde kompleks sorun çözme ile yaratıcı ve analitik düşünmenin, çalışan maharetleri açısından ehemmiyetinin artacağı fikrinde. Raporun ortaya koyduğu sonuçlara nazaran bu üç beceriyi, teknoloji okuryazarlığı takip ediyor. Kıymeti artacak Temel toplumsal hünerler ortasında ise empati, etkin dinleyicilik, liderlik ve dayanıklılık yer alıyor.
Yöneticiler Yapay zeka ve makine tahsilini, Değerli maharetler sıralamasında listenin sonlarında tutarken; çalışanların maharet setinin uygunlaştırılması durumunda yatırım yapacakları maharetler sıralamasında, analitik düşünmenin Çabucak ardına yerleştiriyor. Türkiye’de, yöneticiler için marifetlerin ehemmiyeti dünya ortalaması ile örtüşürken; bu maharetlerin uygunlaştırılması ya da yenilenmesinin önceliklendirilmesi, dünya ortalamasının Fazla üzerinde bir sayıda yönetici tarafından belirtildi.
İşte eğitim, yeni marifetlerin elde edilmesi, marifetlerin iyileştirilmesinin fonlanması konusunda yöneticilerin birçok (%87) şirketlerin kendi fonlarını kullanmaları gerektiğini düşünüyor. Devlet takviyesini ya da devlet-özel kesim Amel birliğini tercih edenlerin oranı %45’i geçmezken, Türkiye’deki yöneticilerin de dünya ortalaması ile birebir istikamette Fikir beyan ettikleri görülüyor.
Raporda ayrıyeten, yeni yetenekleri şirketlerine çekebilmek için uygulanacak stratejiler yöneticiler tarafından listeleniyor. Türkiye’de ankete katılan yöneticiler dünya ortalamasına misal Ehemmiyet sırasında stratejiler belirtirken, iki stratejide dünya ortalamasından Önemli bir biçimde ayrışıyor. Bunlardan birincisi olan yüksek maaş verilmesi konusuna, Türkiye’deki yöneticiler, dünya ortalamasından 17 baz puan daha Çok Ehemmiyet atfediyor. İkinci dikkat çeken ayrım ise, şirketlerin promosyon süreçlerini güzelleştirmesi stratejisinde gözlemleniyor. Türkiye’de şirket yöneticilerin, bu stratejiye dünya ortalamasından 7 baz puan daha Çok Ehemmiyet atfettikleri görülüyor.
Kaynak: (BYZHA) ak Haber Ajansı
Yorum Yok